19 Nisan 2013 Cuma

Bir Ayrılış Hikayesi




BİR AYRILIŞ HİKAYESİ


Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...


Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...


Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...


Ve ben artık biliyorum:
Toprağın 

-yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini...


Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!


Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak...


Sen
yürümelisin,
beni bırakarak...


Kadın sustu.


SARILDILAR

Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...

AYRILDILAR...

NAZIM HİKMET RAN

6 yorum:

  1. Süper ya Nazım Hikmet'in her şiiri, yazısı süper. Aşklar böyle acı sonla bitmese keşke.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nazım Hikmet iyidir :-)

      Keşke!
      Fakat sanki dünyanın düzeni bu şekilde işliyor. Bitmeyen aşkları sadece filmlerde dizilerde izleyebiliyoruz...

      Sil
  2. Bu şiiri ben de çok severim. Adamın sevgisi zor, biraz da acıtıyor. Kadının sevgisi daha düz, biraz da canı acıyor.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkesin canı yanıyor.
      Fakat yollar mecburen ayrılıyor...

      Sil
    2. Olaylar bazen oralara geliyor,
      Belki kader...
      Hayatın cilvesi.
      Öyle oluyor işte!

      Sil