19 Ağustos 2013 Pazartesi

Dünya Düzeni

Televizyonlarda dünyanın çeşitli yerlerinden sürekli haberler görüyoruz. Ben dünya'da neler olduğuyla ilgilenmeye başlayalı yaklaşık on yıl oldu diyebilirim. Eskisinde her şey toz pembe, oralar gezilecek görülecek huzur dolu yerler olarak düşünüyordum. Fakat öyle değilmiş!



Son günlerde en çok komşumuz Suriye ve biraz uzağımızda Mısır'da yaşanan olayları tüm gün yayınlayan medyayı kınamaya hala devam ediyorum. Çünkü kendi ülkemizde olan olayları biz kendi basınımız yerine Norveç ve İngiliz ajanslarından izledik! Ve sonrasında yetkililerce yapılan açıklamalarda dış mihrakların böyle aşırı abartılı yayın yapmalarının arkasında bir şeyler var bizi karıştırmaya çalışıyorlar açıklamaları geldi!

Şu anda Türk televizyonlarına bakınca gördüğüm şey aynısı! Demek ki dışişlerimizde tuhaf şeyler dönüyor, başkalarının bize yaptıklarını bizde başkalarına yapıyoruz. Yani ikiyüzlüyüz, çünkü bize yapılmasını istenmeyeni biz yapıyoruz. Umarım anlaşılmıştır.

Kendi görüşlerime göre Esad ile Erdoğan arasında kafa yapısı olarak hiç bir fark göremesem de Suriye başkanının daha modern ve kendini geliştirmiş bir insan olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Savaşın her zaman bir takım çıkarcı insanların ceplerini doldurması için genç nesillerin yok edilmesi olduğunu düşünüyorum. Fakat Suriye'de yaşanan çatışmaların aynısı bu topraklarda da var! Belki şu anda fiilen yok gibi görünse de yakın bir gelecekte olacağı belli......

Neyse..
Peki neden sürekli aynı yerler hep karmaşa içinde ve gözler önünde tutulmasına rağmen dünyanın diğer yerlerindeki vahşetlerden hiç bahsedilmiyor. İşte benim aklım bunu hiç almıyor! Afrikanın göbeğinde görebileceğiniz en büyük katliamlar yaşanıyormuş ve kimsenin sesini çıkardığını duymadık. 

Hiç bir bakanımızın, başbakanın Çin'e Sincan'daki baskıya, zulüme son verin demişliği yok. Rusya'ya Çeçenistan'tan çekilin denmiyor. Rus tankları Gürcistana girdiğinde sesi çıkan birini ben hiç işitmedim. aslında yazılacak bir çok olay olmasına rağmen duymuş olma ihtimalinizin en yüksek olanlarını yazdım. 

Hiç kimse başka yerlere ses çıkarmazken, Mısırın iç işlerine karışmak bizim ne haddimize, Suriye'deki isyancılara bizim silah, mühimmat ve para yardımında bulunmamız biraz mantığa aykırı değil mi? Ülkemizin kendi sorunları çözüldü, refahı yerinde ve üstüne biz birde başkalarına yardıma kalkışıyoruz ha! Hemde isyancılara! Güldürmeyin beni ağlanacak halimize...


Savaşların tek kazananı! Azrail!

1 yorum:

  1. Suriye, Mısır, Türkistan daki ölümlerin hepsine sırt çevirmek doğru değil ve insanlar sesini çıkarmalı ama. Keşke ülkemizde ölen vatandaşalrımıza da böyle hassiyetle yaklaşılsaydı. Bir tarafta Mısır da ki ölümleri görmemeinin vizdansızlık olduğunu söyleyen kesim bir tarafta Rojava daki ölümleri görmemenin vicdansızlık olduğunu söyleyen kesim. Birbirlerini suçluyorlar yalnız iki atrafta siyasi gözlükleri ile bakmaktan kurtulamamış kendi düşünceleri ile olaylara bakamıyorlar. Sırf insan oldukları için iki taraftaki ve Türkiye'deki haklsız ölümlere ses çıkarmalı insnalar. Bana samimi gelmiyor Mısırdan bahsedip, Suriye'den, Türkiye'den bahsetmeyen insan aynı şekilde Suriye'den bahsedip Mısırdan, Türkiye'den bahsetmeyen insan. Ölümlerin bile siyasetini yapar olmuş insanlar yazık.

    YanıtlaSil