20 Ekim 2014 Pazartesi

Yeni ve Eski Bloglarım

İlk blogumun dosyasını buldum harici diskimde, ona bir göz attım, sonra yeni bir blog yapma aşamasında olduğum için bloggerden yepyeni bir hesap yaratım orada biraz şablonlar üzerine uğraştım fakat iş bloggerde istediğin gibi bir düzen oluşturmaya geldiğinde işler sarpa sarıyor.


Ve aklıma wordpress geldi. Orada açmış olduğum bir hesabım, kimsenin okumadığı yazılarımın olduğu bir blogum vardı. Şimdi o bloğu okudum ve zamanın ne kadar hızlı değiştiğini fark ettim.



İlk aşkımı, bir sonrakini ve bir sonrakini hatırladım. Zaten o kadar ve onlar beni şu an bulunduğum kişiye dönüştürdüler. Gerçi ilk günden bu saate pek bir şey değişmemiş hala aynı ben!

Kalbi güp güp güp atan, sonra sakinleşen, sonra daha fazla hızlanan, sonra ne yapacağını bilemeyen, sonra sessizlik içinde boğulup giden, eh madem yaptık birde sıvayalım diyen. en son nerede hata yaptığını düşünüp bulur ve bir daha aynı hataların en güzelinden yapan kişi. Gerçi ilerleme var biraz ama mikroskopla görünebilir ancak.  Neyse ben bu halimden ne kadar şikayetçi olsam da arkada birinin kalbini kırık bırakmadığımı düşündüğüm için memnunum.. 

Bir gün değişirmiyim bilmiyorum, fakat bu yazdığım bloglardan o zamanlar neler hissettiğimi tekrar okuyacağım. Belki artık unutmuş olduğum o hisleri biri hatırlatmaya çalışınca geçmişimden hatırlarım.



"Yolu uzun süre aşka düşmemiş bir adama denk gelirse yüreğiniz çalkalayın, zira dibine çökmüş olabilir seven yanları."- İncir Reçeli

En sevdiğim söz oldu bu günkü filmden, belkide benim içinde öyledir diye düşündüm. Sonra üzüldüm, kim çalkalamak için uğraşacak ki beni...


Ah ilk blogum artık kullanımda değil ama adı Emperor of the Sea  idi.
Sonra buraya başladım iki yıl olacak.
Yemek ve ıvır zıvır bloğum yanda zaten.
Bir de wordpress ten bulduğum  Things blogum varmış.
Aynı hesap altında yep yeni bir blog açacağım ve genel her şeyden bahsedilecek onunda haberini yakında veririm. 
Bloggerde açtım ama bir b.ka benzemedi... :(

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder